28 Kasım 2010 Pazar

Bu Nasıl Bir Öykü (Bölüm 15)

İçeri girdiklerinde hemen valize yönelirler. İçinde günlük, fotoğraflar, gazete küpürleri bulunan bir zarfı valizin içinden alarak görevlerini başarıyla tamamlamış olmanın verdiği güvenle odadan ayrılırlar.


Bu sırada Aslı, Ahmet ve Prof. Simon yemekten kalkmaktadırlar. Ahmet önce Prof. Simon’u oteline bırakıp, sonrasında Aslı’ya eşlik ederek Aslı’yı bırakmayı teklif eder. Aslı önce kabul etmek istemez. Ancak Ahmet geç saatte Aslı’yı yalnız bırakmanın doğru olmayacağını söyleyerek ikna eder Aslı’yı. Aslı daha fazla diretirse kendisini ele vereceğini düşündüğü için Ahmet’in teklifini kabul eder. Prof. Simon’u kaldığı otele bırakırlarken İstanbul’un güzelliklerinden bahsederler yol boyunca. Aslı büyüdüğü şehri çok özlediğini ve Ömer’in sakladığı bu sır çözülür çözülmez tekrar ülkesine dönmek istediğini söyler. O akşam Aslı’nın söylediği en samimi söz budur aslında…

Prof. Simon’un oteline yaklaştıklarında ertesi gün öğlen yemeğinde bir araya gelmeyi teklif eder Aslı. Günlüğü yanında getireceğini ve bu sırrın çözülmesi için verdikleri destekten ötürü teşekkür eder.

Ahmet ve Aslı yalnız kalmışlardır. Aslı’nın oteline varana kadar ikisi de tek kelime etmemişlerdir. Aslı ertesi günü nasıl kotaracağını düşünürken, Ahmet de sırra bu kadar yaklaşmış olmasının verdiği coşkuyu bastırmakta zorlandığı için hiç konuşmamayı tercih etmiştir.

Bu sırada Prof. Simon telefonun karşısındaki kişiye Aslı’nın odasından aldığı belgeleri vakit kaybetmeden kendisine getirmesini söyler. Profesör Simon yıllarca peşinden sürüklendikleri o belgeleri Ahmet ile paylaşmayacaktır elbette. Belgeleri alır almaz önce cemaat tarafından hazırlanan özel bir uçakla Mısır’a uçacak, buradan da gemiyle Aşdod Limanı’na inecektir. Gemi yolculuğu süresince Aslı’nın odasından aldığı belgeleri konsey ile paylaşacak, camiada hatırı sayılır bir mertebeye erişecektir. Tam da bunları düşünüyorken çalan telefonu ile irkilir. Otelden belgeleri getiren kişi profesörü lobide beklediğini, uçağın kalkış için hazırlandığını ve vakit kaybetmeden alana gitmeleri gerektiğini söyler.

Ahmet ve Aslı ise araçtan inmiş vedalaşıyorlardır. Ertesi gün 13:00’de buluşmak için randevulaşırlar.

Aslı asansörde yine de dikkat çekmemek için önce 1303 nolu odanın katına çıkar. Ahmet’in arkasından onu izleyeceğinden şüphelenmiştir. Katta iner ve 2303 numaralı odaya çıkmak için merdivenleri kullanır. Ömer oda kapısında onu beklemektedir. Aslı Ömer’i gördüğü an koşarak ona sarılır, sinirleri iyice boşalmış titreyerek olanları anlatır.

- Ömer, yarın öğlen buluştuğumuzda ne yaparım ben? Kulağımdaki verici, beni izliyor olmanız umurumda değil. Yarın benden günlüğü bekliyorlar. Ne yapacağım yarın? diye ardı ardına endişelerini sıralar Aslı.

- Merak etme Aslı, yarın Profesör Simon burada olmayacak. diye yanıtlar Ömer.

Aslı soran gözlerle Ömer’e ve Erkin Amca’ya bakmaktadır. Ömer Aslı’yı dafa fazla meraklandırmamak için açıklamaya başlar.

- Aslı’cım her şey tahmin ettiğimiz gibi gelişiyor. Sen akşam Ahmet’le buluşmak için otelden ayrıldığında 1303’e senin bavuluna benzer bir bavul yerleştirdik. Bavulun içine bendeki sarı zarfı, belgeleri ve günlüğü koyduk. Bizim hemen arkamızdan kat görevlisi kılığında bir adam girdi. İstedikleri her şeyi alıp çıktılar. Şimdi o belgeler çoktan Profesör Simon’a ulaşmıştır bile.

- Nasıl olur Ömer? Siz yıllarca bu belgeleri saklamak için uğraşmadınız mı? Yaşadığın ülkeden bile bu belgeler için ayrılmadın mı? Şimdi sen bana kendi ellerinle tüm belgeleri Simon’a verdiğini mi anlatıyorsun?

Bu sırada Erkin Amca lafa girer.

- Aslı kızım; Hakan Binboğa öldüğünde Ömer’e iki sarı zarf gelmişti. Biri ders sırasında öğretmeninize verilen zarftı. Diğeri ise cenaze esnasında, Ömer ve Teğmen Perez cenazenin başındayken teğmenin Ömer’e verdiği zarftı. Orijinal belgeler Teğmen Perez’in elden verdiği zarfta idi. Bu akşam 1303’deki valizde yer alan belgeler gerçek değiller.

Aslı bu kadarını hayal edemezdi… şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemiyordu.

Ömer, Aslı’nın elini sıkıca tuttu. Neredeyse sona gelmişlerdi ve bundan sonra yapılması gereken tek şey…

Öykünmüzün Seyir Defteri
Yazan: http://lalvebenbuyurken.blogspot.com
Son Bölüm:  http://stardustt.blogspot.com/

6 yorum:

Narçiçeği / kültür sanat edebiyat müzik dedi ki...

macera dolu satırlarda gezinmek gerçekten keyif verici:)

Av. Levent Öge dedi ki...

final için birşeyler düşünüyorum ama tam oturtamadım daha, belki yarın

. dedi ki...

Ellerinize sağlık tebrikler...

Sinem Ergun dedi ki...

stardust nolcak bu Aslıyla Ömer'in hali, güldürücenmi bizi ağlatıcanmı:)) Meraktayız:)

Av. Levent Öge dedi ki...

az önce gönderdim, umarım kimse hayal kırıklığına uğramaz.

şifalı bitkiler dedi ki...

keyif verici