12 Kasım 2010 Cuma

Bu Nasıl Bir Öykü (Bölüm 9)

Ömer yanaklarında duyduğu acıyla uyandı.


- Aslı? ……….Aslı?

- Ömer, oğlum iyi misin? Seni yerde baygın yatar halde buldum. Neler oldu? Aslı nerede?

- İyiyim Erkin Amca? Gözüm karardı birden, bayılmış olmalıyım. Saat kaç?

- Birbuçuk civarı. Kapıyı çaldım kimse açmayınca anahtarımla girdim, sonra seni yerde baygın halde buldum, neler oluyor, nasılsın şimdi, Aslı’yı da aradım ama telefonu kapalıydı?

Ömer telaşla doğruldu ve kasanın yanına geldi.

- Ben iyiyim Erkin Amca. Acele etmeliyiz, sanırım Aslı kasayı açmış ve içindekileri almış.

Ömer odanın içinde hızlı hızlı bir o tarafa bir bu tarafa yürüyordu.

-Yıllarca onu bu konudan uzak tutmaya çalıştım. Onun bütün bunlardan haberi olmamalı Erkin Amca beni anlıyor musun, bu işlere karışmamalı, başının derde girmesini istemiyorum, ya ona bir şey olursa ben ne yaparım, ah Aslı, neden, neden açtın kasayı?

- Ömer sakin ol oğlum, bulacağız onu, merak etme?

- Hemen bulmalıyız amca, elindekileri kimseye göstermeden bulmalıyız hem de, yoksa çok geç olur, biliyorsun yıllardır üzerinde çalışılan gizli bilgiler mevcut o belgelerde, yanlış ellere geçmemeli.

- Aslı bu belgeleri kime götürmüş olabilir bir fikrin var mı Ömer?

- Bilmiyorum ama Aslı’nın e-maillerine bakacağım, belki oradan bir şey bulabilirim.

Ömer, hayatlarının sürekli tehlikede olduğunu bildiğinden çok dikkatli bir yaşam sürmeye özen gösteriyor bunu da Aslı’ya hissettirmemeye çalışıyordu. Aslı’nın e-mail şifrelerini de bu yüzden gizlice öğrenmişti.

Aslı’nın e-maillerine göz atarken Ahmet’le olan yazışmaları gördü. Heyecanla,

- Buldum Erkin Amca, Aslı belgelerin fotoğrafını Ahmet’e göndermiş. Üniversitedeyken arkadaş grubundan biriydi Ahmet. Yıllardır görüşmüyorlar, ben de hiç tanışmadım. Adı Ahmet Seferoğlu.

- Bizimkileri arayıp hemen soruşturalım Ahmet’i,

dedi Erkin Amca ve hemen telefonuna sarıldı.

- Selim merhaba, bana çok acil Ahmet Seferoğlu’yla ilgili bir araştırma yapmanı istiyorum. Viyana Üniversitesi Dünya Tarihi bölümü mezunu. Bekliyorum….. Evet, evet anlıyorum, demek Profesör Simon’la yakın dostlar, bana hemen adresini de ver, evet biliyorum orayı, tamam.

Ömer, merakla bekliyordu Erkin Amca’nın öğrendiklerini duymayı, bir yandan da sürekli evin içinde koşuşturuyor raporlarını topluyor ve sırt çantasının içine alelacele yerleştiriyordu.

Erkin Amca,

- Hemen çıkalım Ömer, dedi evi hızla terk ettiler.

Arabayı Erkin Amca kullanıyordu, Ömer merak içinde,

- Nereye gidiyoruz amca, Ahmet kimmiş? dedi.

- Tam düşündüğüm gibi, Ahmet “Onlardanmış”, yıllardır bu bilgilerin peşindeler, biliyorsun bizler bu belgeleri korumakla görevliyiz, asırlardır devam eden bir görev bu.

Ömer’in, kalbi küt küt atıyor, kesik kesik nefes alıp verirken, Aslı’yı aklından hiç çıkaramıyordu. Aslı’nın tehlikede olabileceği fikri ve çaresizlik onu yiyip bitiriyordu.

-Erkin Amca, babamın belgelerini çocukluğumdan beri koruyorum. Babamın görevini devir aldığım günden beri de bahsettiğiniz şifreler üzerinde çalışmalarımı yapıyorum. Gazete kupürlerinde ki 72 Model Mercedes’in nerede olduğunu dün tespit ettik ve şasi numarasını aldık. Babam o arabayı özel olarak yaptırmış, kendisine bir şey olması durumunda şasi numarasına ulaşmamızı istemiş, ama gazetelerdeki bu şifreyi yeni çözdüğümüz için bu kadar yıl boyunca araba sürekli el değiştirmiş. Neyse ki bulabildik. Tam tahmin ettiğimiz gibi bu numaraları bu sabah yıldız haritasına yüklediğimde kadim belgelerde işaretlenmiş gezegenin koordinatları olduğunu tespit ettik. Arabayı hemen yok etmiştik. Gazete kupürlerinin şifresini çözseler bile bu bilgiyle bir yere varamazlar.

- Bunun bir önemi yok Ömer, asıl önemli olan babanın çalışma defteri, binlerce yıl önce bulunan o papirüsteki İbranice yazılmış yazıyı asırlardır kimse çözemedi. Babanın yaptığı araştırmalarla yeni bir bilgiye ulaşmıştık. Eğer bu defter onların eline geçerse, bu bilgiyi öğrenmeleri an meselesi. Ahmet, Aslı’yı kesin Simon’a yönlendirmiştir. Profesör Simon “Onlar” adına çalışıyor.

Ömer ve Erkin Amca, Profesör Simon’un evine vardılar ve…………

Öykümüzün Seyir Defteri

Yazan: http://sanatnotlari.blogspot.com/
Sıra Kimde:  http://cepaynasi.blogspot.com/

9 yorum:

Aslısın dedi ki...

Hay maaşallah, kuzum nerelerden nerelere geldik? Eline sağlık, sanat notları, heyecan dorukta...
Hadi cep aynası sen de sen de:)

CEPAYNASI dedi ki...

yaktın beni sinem:))
devraldım ÖYKÜMÜZÜ...

Müge dedi ki...

Da Vinci şifresine doğru :)

Estar Abi dedi ki...

Seferoğlu soyadını duyunca Tosun Paşa film gibi aktı geçti gözümün önünden ama kadim belgelerde işaretlenmiş gezegen koordinatlarını okuyunca öhöm deyip kendime geldim:)) Gandalf bile çıkar bu hikayenin sonunda. 3 gün sonra şafakta doğuya bakarız biz de:))

Eline sağlık mekan sahibi:))

Unknown dedi ki...

Bence gayet güzel olmuş tebrikler :))

. dedi ki...

ama benim sıram geliyor ve ben yokum nasıl olacak öyle?
tüh bak telaş sardı beni şimdi iyi mi?

ceren dedi ki...

vayy, sinem olaya bambaşka bir egsantriklik kattın, koordinatlar, gezegenler valla tebrikler.)

CEPAYNASI dedi ki...

gece yazdım,yolladım...
bakalım neler olacak:)

Adsız dedi ki...

Bu öykü Lost'a beş çekecek :) Sinem önce geç kaldım okumakta özrümü kabul et. Yorgan döşeğim.. Bakalım neler olacak sonralarda :)