10 Mayıs 2010 Pazartesi

IRON MAN 2 ve Süper Kahramanların Tarihçesi

Hatır için çiğ tavuk yemem ama Iron Man, Spider Man, X-Men ve bilimum çizgi roman kahramanlarının benzeşen hikayelerini seyrederim. Çünkü süper kahraman düşkünü eşim, zaman  zaman kendisinin bile beğenmediği bu filmlere zorla veya "bu seferki çok güzel" diye ikna ederek beni bu tip filmlere maruz bırakır sağolsun. Birde yılların birikimini aktarır ilgiyle. Şöyle ki, çizgi roman yayıncısı iki büyük şirket ve bunların ünlü serileri varmış.
Sonuçta çizgi roman ve süper kahramanlar ayrı bir kültür çeşidi ve fanları var. Aslında bu da bir çeşit tutku, ve çok da iyi getirisi olan bir sektör.

Şimdi bu iki yayıncı D.C. Comics ve Marvel Comics'in ve çizgi romanlarda süper kahramanların tarihçesi bana araştırmak ve aktarmak için bir konu oldu, aşağıda bir özet hazırladım ama önce Iron Man 2'den biraz bahsedeyim.

Yönetmen: Jon Favreau
Oyuncular: Robert Downey, Jr.,Mickey Rourke, Gwyneth Paltrow, Scarlett Johansson
Gösterim Yılı: Birincisi 2008, İkinicisi 2010

Birincisini de seyretmiştim alsında bu tip çizgi roman hikayelerinin arasında beğendiklerimden biri oldu sayılır. Çünkü en azından bunda süper özelliklere sahip kahraman kendini saklamıyor ve yaptığı zırhı barış için kullanacağını iddia ediyor böylelikle herkes onun kim olduğunu biliyor.

Birinci filmde ülkesi için teknoloji harikası silah ve füzeler üreten Stark Industries’in kurucu yöneticisi olan Tony Stark,  bir terörist grubun eline esir düşer ve kalbinin yanına bir şarapnel mermisinin saplanmasıyla hayatı tehlikeye girer. Kendisini esir alan terör grup tarafından gelişmiş silahlar üretmeye zorlanır. Ancak kendisini esaretten kurtaracak bir zırh imal eder ve kurtulur.
Artık tek isteği, kendisine insanüstü güçler ve fiziksel koruma sağlayacak çok gelişmiş bir zırh geliştirmektir.

İkinci bölümde ise bu zırhın bir silah olduğu ve devlete teslim edilmesi istenir kendisinden. Bu sırada babasının eski ortağının oğlu Ivan Vanko babasından kalma bilgilerle arc reactor'ü (yani yeni bir zırh) yapıp, Tony'e saldırır. Ivan yakalanır ve savaş cihazları üreticisi tarafından kaçırılıp zırhlardan seri olarak üretmesi için yardımı istenir.
Kısaca konusu böyle olan filmin tabiiki çok beklendik sahneleri vardı yine.Siyah tayt tulum giymiş seksi bir ajan kızımız göz açıp kapayıncaya kadar havada saltolar atarak ve kedi gibi yere düşerek bir düzine adamı etkisiz hale getirir, bilgisayarda 2 dakikada uygun kodları  yazarak sisteme hakim olur, bu sırada Ivan ve Iron Man'ın Monaco F1 yarışları sırasında kapışması ve daha sonrada yeni çakma Iron Man ordusunun Iron Man'i yok etme mücadelesi sırasında bu tür her filmde olduğu gibi, tüm şehir zarar görür. F1 yarışçılarının hepsi ya çarpışır, ya takla atar ve seyricilerin üzerine düşer.

Özellikle Spiderman'de çok dikkatimi çeker bu. Spider man ile diğer süper güç kapışıcam diye gökdelenler yıkıma uğrar, arabalar çarpışır, binalar yanar, ve illa biri gökdelenden düşer ve spiderman kavgayı bırakıp onu havada yakalar. Her yer zarar görür, ve Spiderman varoldukça anti kahramanlarda var olacağı için şehir sürekli bu tip kavagalara maruz kalır.

Yani diyeceğim o ki, günün sonunda süper kahraman vatana millete fayda değil bilakis zarar getirmektedir.

Iron Man 2 bittiğinde üçüncü bölümün geleceği sinyalleri verildi. Sevenlere duyurulur.


Çizgi romanlarda süper kahramanların tarihine baktığımızda ilk ve önemlisi olarak karşımıza Superman çıkar.  Superman ve Batman, Action Comics tarafından yaratılmış ama  II. Dünya Savaşı'ndan sonraki yıllarda DC Comics ve Marvel gibi şirketlerle boy ölçüşemeyerek birçok karakterini bu şirketlere devretmek zorunda kalmıştır.
İlk Superman 1933 yılında yaratılmış kel bir karakterdir. Uzaydan üstün güçleri ile gelip dünyayı istila edecek bir kötü adam olarak düşünülmüştü ama Jerry Siegel ve Joe Shuster bu konsepti satamadılar. Haziran 1938'de "DC Comics #1" dergisinde Superman ilk defa halka sunuldu. Bu bildiğimiz Superman kostümünün tasarımı o zamanki sirklerde gösteri yapan "güçlü adam"ların giydiği gibi tayttır. Kostüm renkleri Amerikan bayrağına gönderme yapmak için mavi-kırmızıdır. Yıllar boyunca birçok kahramanın Batman dahil, kostümü değiştirilirken, Superman değişmez, değiştirilemez 71 yıl boyunca, çünkü o kostüm görsel olarak bir ifadedir.


1938'de göğsünde bir üçgen içinde adının baş harfi vardır. Bu üçgen Amerikan polis rozetine göndermedir. Tabii daha sonra bu yavaş yavaş şimdiki elmas şeklindeki "S" amblemine dönüşür.


Güçlerine gelince, giderek arttırılır. İlk başta sadece çok güçlü, ve hızlıdır, uçamaz, çok yükseğe zıplar. ama uçaklar hayatımıza girince, sıradan insan bile Superman'den hızlı hareket edebilir, uçabilir hale gelir. O zaman Superman'e uçma gücü verilir yazarları tarafından.Yani Superman'in güçleri teknolojinin gelişmesi ile artar


E.C. Comics Dönemi:  II. Dünya Savaşı sonrası  süper kahraman fantezi çizgi romanları popülerliklerini yitirdi. Onların yerine pulp edebiyatın kullandığı yetişkin temalar (suç, gerilim, korku, bilim kurgu) etrafında EC Comics önderliğinde yeni bir akım başladı. Fakat bu akım tutucu çevrelerden şiddetli bir tepkiyle karşılaştı. Senato soruşturmalarına dek varan bu süreç sonunda çizgi roman içeriklerine sert yasaklamalar getiren bir tür oto sansür mekanizması oluşturuldu. Bunun sonucunda bu tür çizgi romanlar ve türün önderi EC piyasadan silindi.

30'lı yıllar:

D.C. Comics Superman'ın başarısından sonra 1939'da Batman ile devam eder..

Marvel Comics ise (o dönem adı Timely Comics'dir) Namor’u yayınlar. Namor’un özelliği mitolojide sular altında kalan Atlantis’ten gelmesi ve insanlardan nefret etmesidir. Bir anlamda Namor çizgiroman tarihinin ilk anti-kahramanıdır. Namor ile başlayan atak Human-Torch  ile devam eder. Bu iki kahraman ayrı öykülerde yer almasına rağmen aralarındaki sürtüşme ve kavgalar onlara belli bir popülerlik sağlar.


Bunun yanında 30’lu yılların çizgiroman anlayışı ile günümüz anlayışı arasında ki en temel fark öykülerde süper kötülere yer olmamasıdır. Kahramanlar ya çılgın bilim adamlarıyla ya da bilidiğimiz suçlular ile karşılaşır.

Amerika’nın savaşa girişinden altı ay sonra Marvel evreninin en önemli karakterlerinden Kaptan Amerika yaratılır. Marvel'in başlıca çizerleri ise Stan Lee ve Jack Kirby'dir.


Çizgiromanda gümüş çağ


DC tarafından Superman, Batman, Harika Kadın, Hawkman, Flash, Martian Man ve Aquaman’i katılımı ile Amerika Adalet Birliği oluşur. Çizgiroman tarihinin ilk süper kahraman ekibini kuran DC 50’li yıllara damgasını vurur.

1961 yılında Marvel Comics,  DC ’nin Adalet Birliğine rakip olacak bir süper kahraman takımı yaratmak için kolları sıvar. Ortaya çıkan eser Fantastik Dörtlü‘dür.
Yeşil Dev Hulk, Şimsek tanrısı Thor, Örümcek Adam, İntikamcılar ve X-Men. Bu yayınların başarısı ile Marvel Pazar payını genişletir ve piyasada lider konumuna gelir.

Çizgiroman tarihinde Gümüş Çağ olarak adlandırılan dönem Jack Kirby’nin DC Comics’e geçmesi ile sona erer.

1970'li yıllar

1970’li yıllarda özellikle X-Men yazarı Chris Claremont ve Daredevil yazarı Frank Miller’ın çalışmaları ile Marvel pazarda liderliğini sürdürür. "Dark Phoneix Saga", "Days of Future Past" gibi yenilikçi ve en klasik X-men öyküleri hep Claremont zamanında yazılmıştır. Öyle ki kapatılması düşünülen X-Men serisi onlarca başka seriye ev sahipliği yapmıştır.(X-Factor, X-Force, Excalibur, Gen-X gibi ). Hatta son dönem Marvel editörlerinden Bob Harras: Yeni bir çizgiromanı yayına sokmanın en kolay yolu onu X-Men içinden başlatmak demiştir.


Şu an yönetmen koltuğunda oturduğu Sin-City ile kendinden bahsettiren Frank Miller ilk çıkışını Marvel için Daredevil’ı yazarken yapmıştır.

1990'lı Yıllar  

Marvel dikkat çekici çizerleri bünyesinde toplayarak  80’lerin sonunda da başarısını devam ettirir. Özellikle Mc Farlane tarafından yeniden düzenlenen Örümcek Adam ve unutulmaz düşmanı Venom’un maceraları Marvel’ı satışlarda zirveye fırlatır.
90’lı yılların başında Gümüş Çağı kapatan olay tekrar yaşanır. Yoğun editör baskısından bunalan bu ekip Marvel’dan ayrılıp Image Comics’i kurarlar ve sıradışı başarı kazanırlar.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Ben çizgi roman hayranı değilim ancak çizgi roman uyarlaması sinema filmlerinin hayranıyım.Özellikle görsel efektler benim için önemli.
Elinize sağlık ...

Sinem Ergun dedi ki...

GÖK-TÜRK teşekkür ederim. Gerçekten bu tip filmleri sinemada seyretmek başka oluyor kesinlikle Dvd de seyretmemeli,

Bero dedi ki...

Ben de süper kahraman filmlerini pek sevmem ne yazık ki.
Ancak Harry Potter'ı ayrı tutuyorum.