17 Kasım 2011 Perşembe

Annelerle Sohbetler (Bölüm 2)

İkinci röportajımı çok idealist ve örnek bir anne olan blog arkadaşım sevgili Berna ile güzel kızı Ekin hakkında yaptık.
Blogunu ilgiyle takip ettiğim Berna, kızını yetiştirirken çok titiz ve bilinçli hareket ediyor, aynı zamanda Montessori eğitimi ve materyalleri konusunda ki yazılarıyla okuyanlarına bilgi sağlamış oluyor.
Anketime katıldığı için ve fikirleri ve yöntemleriyle bize güzel yönlendirmeler verdiği için kendisine çok teşekkür ediyorum.


· Kaç yaşında anne oldun ve Ekin şuan kaç yaşında?

Ben 30 yaşıma beş ay kala anne oldum. Kızım Ekin şu anda tam 5 yaşında.

· Çalışan bir anne misin yoksa Ekin'i kendin mi büyütüyorsun?

Çalışan bir kadındım ama çalışan anne olmadım. Çocuğumu kendim büyütüyorum, annemden bile yardım almadım :)

· Erkeklerin askerlik anıları kadınların doğum anıları anlat anlat bitmez, senin doğum hikayen nasıldı?

Çok rahat ve kısa bir doğumdu benimki. 23.00'te başlayan bel ağrısı ve sancılar, 01.00 hastaneye varış, 04.20 doğum şeklinde özetleyebilirim :)) 38. haftamdı, vajinal doğumdu ve herhangi bir sıkıntı yaşamadan rahat bir doğum yaptığımı söyleyebilirim. Uzun uzun yazmadım ama biraz daha detay için http://ekinvebiz.blogspot.com/2009/12/pozitif-dogum-hikayeleri-ve-benim-dogum.html bloguma bakabilirsiniz.

· Bzi anneler doğumdan önce birçok araştırma yapıyoruz, senin başvuru kaynakların nelerdi, dergiler, internet siteleri vs.

Bebek dergilerini okuyordum, internetten de epey faydalandım. Birçok kitap okudum ama ne yaparsan yap yeterince hazır olunamıyor, bunu anladım :) Şimdi dönüp bakınca, hamileliğin gidişatını anlatan kaynakların en çok merakımı gideren, süreci bana aydınlatan kaynaklar olduğunu düşünüyorum.

· Bebek alışverişinde yeni anne adaylarına neler tavsiye edersin?

Güzel soru :) Öncelikle coşup gereksiz bir sürü şeyi almasınlar derim :)) Biberonlar, pompalar, yataklar, beşikler, pusetler... Hiçbiri yaşamadan bilinmiyor. İlk aylar minik bir beşik (yatak odanızda olursa anne için daha pratik), bol bol bez, ve abartmadan bebek kıyafetleri yeterli oluyor. Ben hiç emzik, biberon, pompa, derin dondurucu için süt paketi kullanmadım mesela :) Her zaman yanında oldum kızımın, bol bol emzirdim. Ama en çok göğüs pedi ihtiyacım oldu.

· Emzik kullandınız mı bu konudaki yaklaşımın ne oldu?

Ekin emzik yerine beni kullandığı için hiç kullanmadık :)) Şaka bir yana, kullanmayı düşünmedim, pek taraftar değilim bu emzik meselesine ben. Emme güdüsü süt olsun ya da olmasın (bu da ayrı bir konu ya, neyse) anne memesinden karşılanmalıdır. Bu konuda katıyım biraz :)

· Uykuya geçiş yöntemleriniz neler oldu, bu konuda tavsiyelerin olurmu?

Bu konuda tavsiye vermek zor, her annenin yaklaşımı farklı. Ben Ekin'in memede uyumasına hiç itiraz etmedim, uzun zaman (31 ay) memede uyudu. Başka bir anneye ters gelebilir bu, ama ben benim kokumla uyumasını tercih ettim. Biraz daha büyünce bizimle uyumak istedi, ona da itiraz etmedim (etmedik).

Ebeveynlikte çocuğun ihtiyaçlarına göre hareket etme taraftarıyım. Kızım hayatının ilk yıllarında ihtiyacı olduğu emmek, kucaklanmak, sarılmak, gibi tüm davranışları bol bol ona sağlamaya çalıştım. Ama tüm bunlara rağmen hiç uyku sorunu yaşamadık (ilk yıllarındaki sık uyanma vs durumları hariç, o her bebekte oluyor zaten). Uykuya geçişi her zaman rahat oldu, memeyi bıraktıktan sonra geceleri uzun ve rahat uykular çekti :) Hala da geceleri 12 saat uyur :)

· Çocukların yemek seçmesi her annenin sıkıntı yaşadığı bir konudur, Ekin'in yemediği yiyecekler var mı, bunları yedirmede başarılı olduğun cin fikirler varmı?

Ekin yemek seçen bir çocuk değil. Geçen yıl mantar yememeye başladı sadece. Olsun dedik, o kadar olur :) Evde ona ayrı yemek pişirmedim, tabi ilk katı gıdalara geçişi saymazsak. Öyle blendır kullanıp püreler de yapmadım. Çiğnemesine, tatmasına imkan verdim. Çok şanslıyım ki, evde pişen her türlü yemeği itirazsız yiyen bir kızım var. O nedenle, verebileceğim fikirlerim yok maalesef :)

· Hazır yoğurt mu ev yapımı mı?

Taze sütle yapılmış ev yoğurdu. Yazın kolaydı da şimdi taze inek sütüne ulaşmak daha zor oldu bizim için, şişe günlük süt kullanarak yapıyorum. Zaten hazır gıdalara karşı çok mesafeliyim, evde yapabileceğim hiçbir şeyi hazır almıyorum.

· Yuvaya başlama yaşı olarak ne düşünüyorsun, niçin?

Ben duruma göre değişir diye düşünüyorum. Evde ve dışarıdaki etkinliklerle desteklenebiliyorsa 3 (hatta 4) yaşından önce hiç gerek yok yuvaya. Ama anne nasılsa benimle diye düşünüp gününü çocuğuna göre değil kendine göre planlıyorsa, o çocuğun yuvaya gitmesi daha iyi olabilir :) Ben Ekin'i 4 yaşını 3 ay geçtikten sonra gönderdim kreşe. İyi yapmışım diye düşünüyorum. Çünkü Ekin'le evde yaptıklarımızı ve ev dışı sosyal hayatımızı, Ekin'i destekleyici ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayıcı olacak şekilde planlamıştık.

· Ekin'in bebekken nesnelere verdiği komik isimler var mıydı?

Hımm, düşündüm şimdi... Komik isimler vermezdi Ekin nesnelere, epey erken konuştu ve sesleri dili döndüğünce doğruya yakın çıkarmaya çalıştı. Mesela, balığa "bağık" demesi komik geliyordu bize :) Bir de bana uzun süre nenne demişti anne yerine :)

· 2 yaşından itibaren çocuklar her şey hakkında tutturmaya başlıyorlar, bu konudaki tavrın ne oldu, en çok kimin dediği oluyor, çoğu şeye evet demek şımarıklığa yol açar mı?

Bu bir denge işi aslında. Çocuğunuzla sizin aranızda ilişkiye bağlı. Bazen çok kolay bazen çok zor olabiliyor her şey :) Kimin dediğinin olmasından çok, mesele nasıl çözüldü, buna bakmalıyız. Biz her şeye evet demedik, ama "hayır"ları da bol keseden kullanmadık, onun ihtiyaçlarını gözettik. Kaç kitap alacağız, o gün oyuncak alacak mıyız, almayacak mıyız gibi konularda sınırlamalara Ekin'le beraber karar verdik. Bir de sakin kalmak gerekiyor kriz anlarında, bunu yapmak çok zor olsa da :)

· Şeker ve çikolata yemesi konusunda hassasiyetin var mı kaç yaşında yemeli?

Ne kadar geç, o kadar iyi bence :) Geciktirebileceğim en son noktaya kadar vermedim kızıma ben şeker ve çikolata. Hatta hala sınırlıdır yemesi, bebekken hiç yemediği için de çok ihtiyaç duymuyor zaten.

· Hatırladıkça çok güldüğünüz bir anınız var mı?

Böyle sorunca hayatta gelmez aklıma :)

· Şimdiden ona bir meslek yakıştırıyor musun, hatta istemeden yönlendiriyor musun?

Meslek yönlendirmesi yapmıyorum. Ama algılayışı, hayalini kağıda aktarması ve 3 boyutlu kavrama yateneğini mimarlığa yakıştırmıyor da değilim :) Anne babası mimar diye mimar olması gerekmiyor, ama mimar olabilecek bir çocuk :) Sadece şunu söyleyebilirim, yaptığı işle ilgili olsun olmasın, sanata yönelimi olacak gibi geliyor bana.

· Ona en çok aldığınız oyuncak nedir?

Ekin peluş hayvanları çok seviyor, onlarla uzun uzun oynuyor, yol arkadaşı ya da uyku arkadaşı yapıyor. O nedenle onun talebi doğrultusunda en çok yumuşak hayvan oyuncaklar alıyoruz :)

· Gelişimi ve eğitimi için diğer annelere önereceğin oyuncak veya çocuk kitapları varmı?

Ben çok fazla sayıda ve gereksiz oyuncak alınmasına karşıyım. Gerçekten tüm bu oyuncaklara gerek var mı, durup düşünmek lazım bence. Ben yapbozları, kart oyunlarını oynamayı seviyorum Ekin'le. Bir de her çocuğun kendince oynayıp kendi sonucuna varabileceği serbest çağrışımlı oyuncakları seviyorum, ahşap bloklar gibi. Ekin öyle çok farklı oyunlar çıkarıyor ki bunlardan, hiç vazgeçemiyor :) Montessori materyallerimiz var, onlarla vakit geçirmeyi de Ekin çok seviyor. Evde kendi hazırladığımız oyunlarsa en sevdiklerimiz :) Hem hazırlama süreci de ayrı bir eğlence kaynağı oluyor bana ve bize :)

Çocuk kitabı konusuna hiç girmeyeyim, çünkü çıkamam :) Tek kelimeyle bayılıyoruz çocuk kitaplarına. Ekin'in şimdiden hatırı sayılır bir kitaplığı oluştu. Didaktik olmayan, özgün öykü ve çizimleri olan kitaplar favorimiz. Bu konuda birdolapkitap'ı tavsiye ederim tüm ebeveynlere.

· Kaç yaşından itibaren televizyon izlemesine izin verdiniz, hangi programları

İlk yıl hiç izletmedim. 2. yılında biraz biraz ama birlikte, bebek televizyonları izledik, şarkılar öğrenip söyledik. Bizde hala TV programları sınırlıdır. İzlemesine izin verdiğim programlar, genellikle Ekin'in de sevdiği birkaç çocuk programı. Ekin asla büyükler için olan programları izlemez, gerçi biz de izlemiyoruz ya :)) En çok animasyonları seviyor ve izliyoruz ailecek :)

· Bilgisayar oyunları veya cep telefonu oyunları oynamasına izin veriyor musunuz?

Hayır. Mümkün olduğu kadar uzak tutuyorum bunlardan kızımı. Zaten cep telefonuyla yaptığı tek şey fotoğraf çekmek, sürekli fotoğraflar (dokular) çekiyor :)

· Sportif faaliyetler konusunda Ekin'i nasıl yönlendiriyorsunuz, sence ülkemizde çocuklar için yeteri kadar spor yapma mekanı va rmı?

Her konuda olduğu gibi bu konuda da iş ebeveynlere düşüyor. Zaman ayırıp, araştırıp, para ayırıp götürebilirseniz oluyor her şey. Oysa bazı standartları olmalı bu işin. Çocuk yetiştirmek sadece anne-babaların işi değil, toplumsal bir sorumluluk. Örneğin, İzmir'de Balçova belediyesi ücretsiz anne-bebek jimnastiği hizmeti veriyor. Biz 2 yıl boyunca devam ettik, çok eğlendik bu sürede. Bu gibi etkinliklerin hem annelere hem de çocuklara büyük faydası var.

· Sanat dallarını sevdirme ve uygulama konusundaki yaklaşımın neler? Bu konuda diğer annelere neler önerirsin?

Sanatı sevdirmenin tek yolu sizin de sanatı sevmenizdir :) Bir de çocuğun içinden gelen şeyler var. Mesela Ekin eline kalem boya aldığından beri coşkun bir şekilde resim yapıyor. Biz ona malzeme, rahat bir çalışma mekanı ve başka eserleri görebileceği duyabileceği ortamları (sergi, sanat kitapları, konserler, tiyatro vs) sağlıyoruz. Beraber Matisse kitabı incelemenin, ya da Gaudi eserlerini yorumlamanın, güzel bir klasik müzik eseri dinlemenin zevkini anlatamam. İşin sırrı "beraberce keyif almak" sanırım. Bir de en az müdahale! Küçük sanatseverlerimizin eserlerinde özgür olmaları için onlara müdahale etmememiz gerekiyor.

· Bir çocuk mu çok çocuk mu?

Hımm :) Bu konuda bir standart yok sonuçta. Gücünüz, enerjiniz kaç çocuğa yetiyorsa o kadar yapmalı. iki çocukla delirmek üzere olan anneler olduğu gibi yardımla dengeli şekilde çocuklarını büyütüp sıkıntı yaşamayan anneler de var. Ben biraz idealistim, her ne kadar iki çocuk fikri çok güzel gelse de, altından kalkamayacaksam tek çocukta kalmalıyım diye düşünüyorum. Sonuçta çocuğumu ille kendim büyüteceğim diye bir takıntım olduğundan, kendimi de ailemi de üzmemek adına şimdilik tek çocuk diyorum :)

11 yorum:

Nihan dedi ki...

Berna ve Ekin'e sevgiler...yeni annelere çok faydalı bir seri olacak...sevgiler.

Sinem Ergun dedi ki...

Nihan merhaba, seninle de röportaj yapmak isterim, olur dersen memun olurum, ergun.sinem@gmail.com a bir mail atman yeterli, sevgiler

Berna dedi ki...

Burada yer almak benim için bir mutluluk Sinem'ciğim :) Teşekkür ederim hem ropörtaj hem de güzel sözlerin için :)

Nihan'cığım, benden de sevgiler ;)

Berna dedi ki...

"Röportaj" olacaktı tabi :)) Yanlış yazmışım :)

Unknown dedi ki...

Bu röportajlara ve blogunuza bayıldım :)) Devamını heyecanla bekliyorum.

kara kitap dedi ki...

ne yaratıcısınız gerçekten.bu röportajlar da güzel bir seri olacak. her annenin hikayesi farklı.annelikte kural yok bence. :))

Hayat izlerim dedi ki...

Çok güzel, devamı gelecek mi bu röportajların? Çok beğendim, emeklerine sağlık ...

Nihan dedi ki...

Sinemcim,
çok isterdim ama vereceğim cevaplar diğer annelerle neredeyse aynı..üç aşağı beş yukarı...röportajları takip etmek bana daha çok yarıyor...:))ikinci kez anne olmana çok sevindim...yavrularına sağlık mutluluk dilerim..sevgiler..

anne kaleminden dedi ki...

berna çok güzeldi, çok sevdim ben anne röportajlarını :)))

Berna dedi ki...

Teşekkür ederim Nihan :)
Sinem seninle de yapsın bu röportajı ;) Eminim biz de onu keyifle okuruz :)

Sinem Ergun dedi ki...

Sevgili Missred, kara kitap ve hayat izlerim, röportajları ve fikri beğenmenize çok sevindim, aslında hepimizin düşünceleri ve yaşadıkları birbirine çok yakın ama bunu görmek bile insanı rahatlatıyor:) Sevgilerimle...