16 Mayıs 2012 Çarşamba

Çocuk Yetiştirme Sanatı


Bu yazıyı hem sizle paylaşmak hem de ilerde hatırlayacağımız bir anı olması amacıyla yazıyorum.
Biz çocuklarımızı büyütürken Özgür'le en çok dikkat ettiğimiz şeylerden biri, kaç yaşında olursa olsun onlara hiç yalan söylememek oldu, diğeri ise verdiğimiz sözleri mutlaka tutmak.

Çocukların anne babalarına olan güvenini baştan tam sağlamanın çok önemli olduğunu düşünüyoruz, böylelikle büyümeye başladıkça ve karşılaştığı sorunlar oldukça en doğru cevapları bulmak için bize gelmesini sağlamak ve ona hep doğruları göstereceğimizden emin olmasını sağlamak istiyoruz.

Eskiden çocukların isteklerini sağlayamadıkları veya zorlandıkları anlarda büyükler çocuklarına hep yalan söyler veya korkutma yoluna giderlermiş (sanırım bizden iki kuşak öncekiler:) bunu hala yapmakta olanlar var etrafımızda en basitinden evimize yardıma gelen insanlardan bunu gördüm zaman zaman, onları uyarmak da pek fayda etmiyor inançları ve görgüleri böyle olduğu için.

Bir de dediğim gibi verdiğimiz söleri mutlaka tutmaya çalışıyoruz, çünkü özellikle 2 yaşındaki dönemde çok hırçın ve başına buyruk olan çağlarında onlara birşeyler yaptırmak çoğu zaman ödül yoluyla oluyor. Tabi bu ödüller yemekten sonra bir elma, veya parka gitmek ya da sticker almak:) olabiliyor. Bunların hiçbirini (iki elimiz kanda olsa bile Özgür daha da hassastır özellikle, hep yaptık.

Akılma gelen iki konuda onu hayal kırıklığına uğrattık maalesef:)
bir tanesi, aylardır beklediği "Oyuncaklar" adlı tiyatro vardı. Broşürdeki tarihi takip ediyorduk ve o tarihte ve saatte oyuna götürdüğümüzde bir önceki seansta oynayıp bittiğini ve birdaha oynanmayacağını öğrendik. Daha önce tiyatro salonunu arayıp teyid etmemiz gerekiyordu:) Ben Doruk'tan daha çok üzüldüm orası kesin:)

İkincisi de dün sabah okula giderken akşam çıkışta babaannesi ve dedesinin almasını kararlaştırmamıza rağmen ben okulu aramayı unuttuğum için onu servise bindirmişler çok üzülmüş. Halbuki öğretmenlerine de söylemiş ama beni arayıp sormadılar ve yine eksik yapılmış bir telefon görüşmesi yüzünden hayalkırıklığı yaşandı:)

Bunlar ufak şeyler tabi ama bunlar bile üzücü şeyler, komik ama gerçek,

Yani, çocuğunuz hangi yaşta olursa olsun yalan söylemeyin ve sözünüzü mutlaka tutun diyor ve sevgilerimi gönderiyorum

14 Mayıs 2012 Pazartesi

Rembrandt Sergisi Kaçırmayın 10 Haziran' a kadar SSM'de

Gerçekten büyüleyici bir sergi Rembrandt ve Çağdaşları Sergisi.
Sakıp Sabancı Müzesinde 22 Şubat'tan beri sergilenmekte ve 10 Haziran'a kadar devam edecek.
Rembrandt 17. yüzyılın başlarında yaşamış Hollandalı ünlü bir ressam.

Eserlerindeki ışık kullanımı ve detaylara verdiği önemle resim sanatında eşi benzeri bulunmaz özellikte eserler çıkaran biri.
600'ü aşkın yağlı boya esere sahip Rembrandt bir zamanlar Hollanda'sında çok önemli kişiler tarafından portelerinin yapılması için büyük paralar ödenen vekazandığı paralarla bir süre şaşaşlı bir hayat süren biri iken asi tarafı ve eserlerinde sadece kendi bakış açısını yansıtma cüretinde bulunduğu için zamanla satış yapamama ve iflasa kadar giden bir hayat yaşamıştır.

Rembrandt güçlü hayal gücü ve fantastik düşünceleriyle resimlerinde bir "hikaye anlatıcı" özelliğe sahip çok nadir ressamlardan biri.

Yaptığı eserlerde mutlaka dramatik bir hikaye ve portelerde ise kişinin dış görünüşünün yanında karakterini de anlayabileceğimiz şekilde betimlemeler yapmıştır.
Detaylardaki başarısı bir kumaşın cinsini, dantelin her detayını veya kürkün yumuşak yapısını bir bakışta hissedebileceğimiz şekildedir.

Tüm tabloları büyüleyici ve çok etkileyici.

Sergi'de Rembrandt'tın döneminde yaşamış hatta öğrencisi olan ve aynı akımı sürdüren ressamların tablolarını da bulabilirsiniz.

Rembrandt'ın yaşamı da elbetteki tüm değerli sanatçılar kadar etkileyici ve merak uyandırıcı. Bu konuda harika bir belgeseli vakit ayırıp izlemenizi mutlaka tavisye ederim.
Büyüleneceksiniz....





Bir de yine BBC'nin hazırladığı ve Rembrandt'ın en önemli eseri olan "Gece Nöbeti" nin hikayesinin ve yüzyıllar süren serüveninin anlatıldığı belgesel mükemmel. (Teşekkürler Biblio:)