14 Kasım 2012 Çarşamba

The Master (2012) Paul Thomas Anderson


Herkesin dilindesanırım şu an, Oscar ödüllerinden pay kapacağı öngörülen filmlerden The Master. Özellikle Joaquin Phoenix'in En İyi Aktör dalında aday olup ödül alacabileceği söylentiler arasında. Filmin bir izleyicisi olarak bir karakter yaratımında başarılı bir oyunculuk performansı oluğunu yadsıyamam ama elbetteki diğer adayları da öğrenmeyi bekleyecğim son kararım için.

(İçimden bir ses bu filmin özellikle En İyi Aktör dalında ödül almak için karakter yaratımına özen gösterilerek yazıldığını düşündürtmüyor değil:)

Filmin konusuna kısaca değineyim. 50'li yılları zaman aralığı olarak seçen hikaye İkinci Dünya Savaşında Donanma'da savaşmış bir askerin savaş sonrası ülkesinde yaşadıkları anlatılıyor. Alkolik olan Freddie, savaşın travmatik etkisiyle stres bozukluğu yaşayan ve normal yaşama uyum sağlayamayan biridir.
Tesadüf eseri "The Cause" isimli felsefi bir akımı yaratan ve yayma çabasında olan hitabet yeteneği kuvvetli Lancaster Dodd ile tanışır.Bu andan sonra hayattan hiçbir beklentisi olmayan Freddie, Lancaster'ın psikolojik gelişim çalışmaları için bir kobay, hatta iki iyi dost olacak ve bu akımın yayılmasında etkili bir görev üstlenecektir.

Filmin yazarı, yönetmeni ve yapımcısı Paul Thomas Anderson hikayeyi uzun bir süre boyunca yazmış. Anderson hikayeyi oluşturken birkaç şeyden esinlenmiş, bunlar; Scientology adı verilen ve Ron Hubbard tarafından geliştirilen bir çeşit dini akım,  önceki filmi "There Will Be Blood" un ilk taslakları, Jason Robards'ın donanma anıları ve John Steinberg'in hayat hikayesi.

Tematik olarak bakıldığında inanç sistemini sorgulayan film aynı zamanda savaş karşıtı olduğunu karakterin derin incelemeleriyle ortaya koyuyor.

Filmin açılış sahnesinde savaşın bittiği noktada komutanların evlerine dönecek olan askerlere ne yapmalarını öğütlediklerini görüyoruz. Savaş makinası haline gelen ve psikolojileri bozulmuş bu genç insanlara evlerine dönünce sıradan bir vatandaş olmalarının imkansız olacağı söyleniyor.

Gerçektende baş karakterimiz Freddie umutsuz, beklentisiz ve inancını kaybetmiş bir kişilik olarak hikayenin merkezinde yer alır.

Karşı tarafta ise inançlarına bağlı ve hatta bu inançları yayma çabasında olan Lancaster Dodd karakteri verilmiş.
İnsanların yaşamda herşeyi zihinlerine kaydettiklerini iddia eden Dodd, psikolojik sorunları, birçeşit hipnoz yöntemiyle, insanları eskiden yaşadıkları travmatik olaylarla yüzleştirerek iyileştirme sürecine dayalı yöntemler geliştirmiştir.

Bilimsel çalışmalar olarak adlandırılan "The Cause" felsefesi inanç ve hisler üzerine kurulu  ve ispatlanamaz olduğundan, çıkar sağlamak amacıyla kurulmuş bir tarikat midir?

Hikaye bu soruyla pek ilgilenmeyip Freddie'nin öyle veya böyle kendini ait hissettiği bu ortamdaki gelişimini ele alıyor.
Yani bilimsel veriler ve inanç sistemi sorgusundan öte inanç ve inançsızlık çatışması önplanda tartışılıyor.

Oyuncularla ilgili son olarak söylemek istediğim ise, Joaquin Phoenix özellikle Johnny Cash'i canlanırdığı "Walk The Line" daki başarısını bence bu filmde de göstermiş. Onun gözlerindeki ümitsizliği ve kendi geleceği için duyduğu endişeyi izleyiciye çokiyi geçiriyor The Master'da.

Phillip Seymour Hoffman ise "Doubt" filmindeki gibi milyonları kendine bağlıyacak samimi hitabet yeteneği ve babacan tavır ve bakışlarıyla bu rolün en çok yakışacağı çok doğru bir seçim olmuş:)

Hiç yorum yok: