7 Şubat 2013 Perşembe

Çocukla konuşurken 10 kere düşün öyle konuş

Az önce marketten döndük Doruk'la, Kasada bana yardım etti bütün sepeti boşalttı. Kasiyerin de pek hoşuna gitti bu durum ve Doruk'la iletişim kurdu kafasınca.

Kız: Senin adın ne
Doruk: Doruk
Kız: O bezi kime aldınız bakiim,
Doruk: Arya'ya,
Kız: Arya kim
Doruk: Kardeşim
Kız: Keşke olmasaydı diyor musun sende kardeşin için
Doruk: !?!?^+%^%&+%/&
Kız: Genelde çocukla öyle diyor da kardeşi için

Ben laf karıştırmaya çalışıyorum buarada kız devam ediyor,

Doruk: Niye öyle diyorlar anne başka çocuklar
Ben: Küçük çocuklar onlar Dorukcum

Kız: Kardeşin seni üzüyormu peki
Doruk: Yoooo
Kız: Seni üzerse ağzına kırmızı biber sür
Doruk: Nasıl yani,
Ben: Şaka yapıyor abla şaka,
Doruk: heeee


Şu yukarıdaki diyaloğun abesliğini farkettinizmi, ya da benim kibarlığımı birtürlü bozamayıp kızı susturamamı, gerçi okadar seri bağlıyorki saçmalıkları oradan hızlıca kurtulmaktan başka çare bırakmıyor insana.

İki dakika sürmeyen bu gereksiz iletişim kurma acınalığı içinde Doruk'un kafasına sokulanlar:

- Kardeşten nefret etmek ve onu istememek doğaldır
- Kardeşin sevmediğin bişey yaptığı zaman onu cezalandırabilirsin...

Biz oya işler gibi çocuklarımızın hayata bakışlarını, algılarını, değer yargılarını, terbiyelerin, canlılara sevgi beslemeyi, kardeşini ailesini canı gibi sevmesini, bağışlamayı bilmesini, merhametli olmayı, adil olmayı öğretmeye çalışırken üçüncü şahıslar bir dakikada neler sokabiliyor küçük savunmasız akıllara.

Elbette evde saklı odalarda sadece ailesi olarak yetiştirmeyeceğiz çocuklarımızı ama bu devirde daha bilinçli insanların olmasını ve en önemlisi çocuklarımızın insancıl, sevgi dolu, bilinçli ve iyi insanlarla hep karşılaşmasını diliyorum.









8 yorum:

Dışavurum dedi ki...

Bize son gelen bakıcı da Efe'ye 'ühhüüüü, küstüm sana Efe, küstüm ühüüü' şeklinde gayet amaçsız ve komik olmayan bir 'oyun' yapmıştı.
Dediğin gibi kibarlıktan müdahele de edilemiyor ama sonucunda tertemiz beyinlerine gereksiz davranışlar yükleniyor.
Hemen kaçırbailmişsin, senin oradaki halini ve yaşadığın ruh durumunu tahmin edebiliyorum :(

Adsız dedi ki...

aaaah ah, sen ki hazır cevap verebilen akıllı dostum, ben olsam durmazdım ama...helal olsun!

laleninbahcesi dedi ki...

kırmızı biber olayına kadar dumur olmuştum zaten ama o da resmen kırmızı biber ekti olayın üstüne...
Sanırım sustururdum artık.

Çavlan dedi ki...

korkunç cidden, zaten kendi çocuğunun beynini yıkıyorsun bari başka çocuklara karışma... bir de aklınca zararsız muhabbet ediyor oluyor.

Ayfer dedi ki...

Sinemcim son paragrafina gonulden katiliyorum. Bende hep cocuklarimizin iyi, bilgili insanlarla karsilasmalarini istemisimdir.
Ama cevremiz bos bos konusan insanlarla dolu, cahillik diz boyu :(

Euphoric dedi ki...

okurken kızın Doruk'un yaşıtı olduğunu düşündüm
sonuna kadar
o_O

Sinem Ergun dedi ki...

Yorumlarınız için tok teşekkürler, ben o an değil ama sonra eve gelip düşününce dha fazla delirdim:) hatta gidip birgüzel kızayım diye bile düşündüm, hatta bugün yine gittim omarkete ama yoktu a hanfendi, işin bir de şu tarafı var, Doruk yanımdayken kızsaydım Doruk'un daha çok ilgisini çekecek beni bir ton sorguya çekeceke ve üstünde belkide düşünme fırsatı yaratmış olacaktım, onun yanında böyle durumları en iyisi geçiştirmek mümkünse sonradan o mahattablara uyarı yapmak sanırım:)

Bahar dedi ki...

Ben Eylül'ü üzen, onunla saçma sapan konuşan birileri olduğu zaman başkalarının söylediği şeyleri ciddiye almamasını, babasıyla benim söylediklerime inanmasını ve bize güvenmesini söylüyorum. Ve bu tip konşmalardan sonra konuşan kişinin ne kadar saçmaladığını söylüyorum Eylül'e. Zaten bu tip insanlardan korumamız mümkün değil. Her yerdeler. Her an karşılaşabilir çocuklarımız. Herkesin söylediğini ciddiye almamaları gerektiğini öğrenmeleri daha önemli.