5 Temmuz 2010 Pazartesi

Başka Dilde Aşk

Yönetmen: İlksen Başarır
Oyuncular:Saadet Işıl Aksoy, Mert Fırat
Gösterim Tarihi: Aralık 2009



Romantik Türk filmlerini seviyorum, yalın oluyorlar, genelde İstanbul'da çekildiği için, bildiğimiz semtleri başka gözle görüyoruz, değişik yaşamlara tanık oluyoruz.

Son zamanlarda yalnız yaşayan genç erkek ve kızların hayatlarını konu alan filmler ortaya çıkar oldu.

Genelde eski İstanbul taraflarında özellikle, Beyoğlu, Cihangir semtlerinde eski tip apartmanlarda, büyük kapılı, yüksek tavanlı, yerleri tahta döşemeli, apartmanın içi merdivenli tip evlerde yaşarlar bu karakterler.
Müzik başlıca ilgi alanlarıdır, hatta plak dinlerler, hani eski evde oturuyorlar ya plak çalarları da vardır işte bu konsepte uygun. Erkekler iyi de birer aşçıdırlar. Buzdolaplarında kahvaltılık her çeşit malzeme bulunur. Eğer bir gece ansızın bir kızla eve gelirlerse sabaha açıkbüfe kahvaltı imkanı hep vardır.

Başka DildeAşk'ı seyrederken aklıma hep "IssızAdam"  geldi. Bu da onun "Dilsiz Adam" versiyonu gibi birşey diyebilirim. Isszız Adam konu itibariyle güzeldi aslında, bir tarafta özgürlüğüne çok düşkün ve bu yüzden bencilliğin dibine vurmuş bir karakter ile klasik, bağlanmaya hazır, kolay benimseyen bir kızın ilişkisini mercek altına alıyordu senaryo, ama oyuncuların çok şeker olmasına karşın oyunculuk ilkokul müsamerelerinde ki gibi gelmişti bana. Kitaptan okunur gibi vurguları yanlış yapılan diyaloglar zinciri ve mizaçlara uymayan bir konuşma stili, özellikle, başroldeki Melis Birkan'ın mizacına yakışmayan argo sözcükler, çok sakil durmuş, gerçekçilikten uzak kalmıştı bana göre.

Neyse, Başka Dilde Aşk'ta oyunculuklar çok daha başarılı, özellikle dilsiz rolünü oynayan Mert Fırat birara içimden "gerçekten dilsiz oyuncu bulmuşlar herhalde" bile dedirtti bana.

Yine bir ilişkinin başlangıç, gelişme ve sonuca doğru giden yolunu izliyoruz, yalnız bu filmdegöze sokulan bir iki konu var bu sefer.
Birincisi özürlü bir insanla ilişkiniz varsa çok feci aile ve toplum baskısı yaşarsınız, ikincisi "direct marketing" dediğimiz, telefonla satış ve "call center" çalışanlarının toplama kampı misali çalışma ortamlarının olduğu.

İşte kısaca öykü bu, sağır, dilsiz ama  yalnız yaşayan sporcu, dinamik bir erkek, call center da çalışan özgür kız, bunların arkadaşlığına karşı gelen bir grup vicdansız arkadaş ve aile eşrafı, ve call center'in zalim amiri aynı zamanda özgür kızın eski sevgilisi etrafında dönen bir hikaye.
Ne olursa olsun Türk filmi seviyorum :))

14 yorum:

Dışavurum dedi ki...

Öğlen yemeğinde bu filmden ve hatta 'iki dil bir bavul'dan bahsettik , bu kadar olur.
Ben daha izelemdim ama ikisi de bir an önce izlemek istiyorum.
Son yıllardaki filmler umut verici.

Günün Notları dedi ki...

Şimdi film için iyi bişey mi dedin kötü bişey mi :) ben henüz izlemedim ve çok merak ediyorum.

* Filmi izlemedim ama call center ortamı için gerçeğin yarısını bile yansıttığını sanmıyorum. Orası anlatılmaz yaşanır bir yer !

Sinem Ergun dedi ki...

Banu, filmi izlerken aklıma geldin gerçekten:)) hem arayanlar hem amirleri çıldırtıyordu çalışanları, filme gör korkunç bir ortamdı:)
film de baktığın açıya göre keyif alabileciğin bir film, hayat gibi, nasıl görmek, yaşamak istiyorsan,

Seda, ne tesadüfmüş ama, iki dil bir bavul'u da seyrettim, o bambaşka bir film, belgesel gibi, seyrederken gülüyorsun, için ağlıyor ama neler var görüyorsun biryandan, cahillik var, yokluk var, ama insan yine de her şartta yaşıyor, deneyimliyor...

ceren dedi ki...

çok hızlı ilerleyip anlatmak istediğini bir çırpıda anlatabilen bir filmdi. geçen haftaki kamil koç yolculuğumda izledim:) keyifle izlenebilecek bir film kesinlikle.

nessuno dedi ki...

Sinemaya gittiğime değen bir filmdi Başka Dilde Aşk, Mert'in oyun gücü, çerçeveli yüzü, rahatlığı filmi aldı götürdü, kesinlikle seyredilesi bir film, bu filmde burda durup bir merhaba dememe vesile oldu...

Sinem Ergun dedi ki...

Ceren, yine de mesaj veriyim derken biraz fazla abarttılar ama bence, neyse kamil koç sana sinema salonu hizmeti vermiş bayaa, ama film bittiğinde aynı şehirde değilsin:))

Sinem Ergun dedi ki...

Nessuno, merhaba,
Uğradığın ve mesaj bıraktığın için teşekkürler..
bende daha önce hiç dikkat etmemişim Mert'e ya da rastlammışım bilemiyorum, harika bir oyunculukta bencede.

Sevgi Küçük dedi ki...

Ben genelde filmlerle pek anlaşamıyorum ama yalınlığı ile bana samimi gelmişti. Beğenmiştim. :)

Zeynep'in Evi dedi ki...

bende izlemek istiyorum artık çok duyar oldum=)

beenmaya dedi ki...

benim de çok beğendiğim bir film oldu başka dilde aşk. hatta onur'un, zeynep'in ve kamuran'ın dilinden şeklinde 3 ayrı yazı hazırladım bu filme dair. ilkini bugün yayınladım...

http://beenmaya.blogspot.com/2010/07/baska-dilde-askonurun-dilinden.html

Sinem Ergun dedi ki...

beenmaya merhaba,
harika bir yazı yazmışsın, Onur'un ruhunu filmde bile bu kadar iyi yansıtamadılar:)
aslında çok derin karakterler yaratmışlar filme, sende çok güzel dile getirmişsin
zeynepi çok merak ediyorum doğrusu..

Sinem Ergun dedi ki...

Sevgi selam,
bu tarz Türk filmleri gayet rahat izleniyor ve genelde mutlu bittiği için bir süre iyi hissettiriyor kendini,dediğin gibi samimi ve bizden oluyor, abartısız.

uğradığın için teşekkürler

Sinem Ergun dedi ki...

Zeynep, genelde herkesten olumlu eleştirler aıyor, sosyal mesajlarıda kuvvetli, seyretmeni tavsiye ederim.

beenmaya dedi ki...

teşekkür ediyorum sevindim beğenmene. "kamuran'ın dilinden" yazısı da hazır ki kamuran da çok ayrı ve farklı bir karakterdir aslında filmde...ama zeynep'in dilinden hala yazılmaya devam ediliyor bilmem ne zaman tamamlanır :))