Reversi de ne, Lost'la niye aynı başlıkta diyebilirsiniz.
Reversi bir oyun , 19. yy sonunda İngilizler tarafından icat edilmiş. Oyun bir dama tahtasının üzerinde bir tarafı açık diğer tarafı koyu renk olan taşlarla oynanıyor. Her oyuncu bir renkle oynuyor, tahtaya taş yerleştirilmeye başlanıyor ve iki rakip taşın arasında kalan renk, rakip renge dönüşüyor, böylece tahta dolduğunda en çok hangi renk varsa o taraf kazanmış oluyor.
Yani iki siyah arasında kalan beyazlar siyaha dönüşüyor.
6. sezon başlamadan önce yapımcılar tarafından yayınlanan promolarda, dama tahtası ve bir oyuna göndermeler yapılıyordu, tavla göndermesini de John Lock ilk sezon Walt'a anlatırken yapmıştı. Bu bilgilerle, bugün seyrettiğim 3. bölüm sonunda bugünlerde evde sık sık oynanan Reversi oyunu geldi aklıma.
Önce bir özet geçiyim.
Bu bölüm yine hafiften pembe dizi tadındaydı, biraz tapınak biraz da Kate ve Claire'in uçak indikten sonraki kesişen hayatlarını seyrettik.
En önemli sahne bitişe yakın olan Dogan'ın söylediği sözler olan sahneydi. Sayid'in canlanmasından sonra Dogan'ın ona elekrik şoku ve dağlama gibi bir dizi işkence yönteminden sonra onun ölmesi gerektiğini çünkü içinde karanlığın yayılmaya başladığını ve yakında onun kalbinede yayılıp onu tamamen ele geçireceğini bunun daha önce Claire'in başına geldiğini Jack'e söylediğini gördük. Bunu kanıtlarcasına olan sahneyle ise, ormanda Claire'in iki tapınakçıyı (şuan için beyaz taraf diye tanımlayabiliriz herhalde )öldürmesiyle dizinin bu haftaki bölümü sona erdi.
İşte bu noktada reversi oyununu anımsadım. İnsanlarında bir karanlık bir de aydınlık tarafı olduğundan yola çıkarak, Sayid siyah tarafa dönüşüp, aynı oyundaki gibi diğerlerinide etkileme olasılığı ile Dogan tarafından öldürülmek istendi bir önlem olarak.
İki taraf arasında bir savaş olacağını biliyoruz ben hep bu savaşın kişilikler ve davranışlar savaşı olarak düşünüyorum baştan beri, kahramanların ruhlarının karanlık veya aydınlık tarafının sonucu belirleyeceğini tahnin ediyorum. Karanlık taraf benim için umudunu ve inancını yitirmiş kişiler olurken, diğer taraf kalplerinde inanç ve gelecekten beklentileri olan kişiler olarak düşünüyorum.
Bu bölümün diğer can alıcı olayları ise, paralel yaşamda Claire'in doktorunun yine Ethan olması, Claire'in bebeğini yine verememesi ve muhtemelen kendisinin yetiştireceği, Kate'in havaalanında Jack'i gördüğünde biryerlerden hatırlıyor gibi olması diyebilirim. Bu da gösteriyor ki bazı şeyler paralel yaşamlarda bile olması gerektiği şekilde oluyor ki biz buna "kader" diyoruz, bir takım olayları kontrol edemiyor ve sadece oluşlarını izliyoruz.
Gelsin 4. bölüm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder