Yönetmen: Coen Kardeşler
Oyuncular: Jeff Bridges, Matt Damon, Hailee Steinfeld
Yıl: 2010
14 yaşındaki Mattie, babasının azılı bir suçlu olan Tom Chaney tarafından öldrülmesi üzerine Marshall Cogburn'ün (Jeff Bridges) onu yakalaması için kiralar. Mattie 14 yaşında olmasına rağmen gözüpek, cesur ve haklarını sonuna kadar savunabilecek kadar akıllı bir kızdır. Marshall'ın işini tamamladığını görmek için Mattie onunla yaptığı anlaşmaya göre Tom Chaney'i beraberce aramaya gidecek ve yakalayacaktır.
Kasabadan ayrılmadan önce Texas polisi La Beouf (Matt Damon) Mattie'yi bulur ve Tom Chaney'i Texas'da işlediği suçlardan dolayı yakalayıp Texas'a götüreceğini bu yüzden beraber işbirliği yapabileceklerini önerir.
Mattie bu teklifi kabul etmez çünkü Tom'un babasını öldürme suçundan kendi kasabasında yargılanmasını ister.
Öyle veya böyle üçü Tom Chaney'nin peşine düşerler. Bu yolculukta üçlü arasında yaşanan gerilim, güvensizlik ve düşmanlık, bir takım oluşturmaya ve birbirlerine destek olmaya doğru gelişen bir dostluğa dönüşecektir.
Notlar:
- Bu filmin hikayesi Charlis Portis'in 1968 tarihli aynı adlı romanından alınmış. Hatta ilk olarak filmi 1969'da yapılmış ve başrolde John Wayne oynamış.
- Zaman zaman vahşi batı filmi izlemekten keyif alırım. Hikayeyi çok beğendim. Dönemin tüm vahşi yaşam kurallarını barındıran hikayede azılı suçluların ve izpeşinde olan kafa avcılarının yanında yer alan kendine sonsuz güvenli bir kız çocuğu karakteri bu filmi birçok vahşi batı filminden ayırıyor.
Film bize, önce bir kasaba hayatıyla açılış yaparak, yakalanan suçluların halk önünde asılmasıyla bu dönemin acımasızlığını ve her yaşta insanın bu ortamda varolma mücadelesini hatırlatıyor. Daha sonra kasaba dışında haydutların peşinde izsürme sırasında verimsiz topraklarda güvensizliğin, yalnızlığın ve hep tetikte olmanın huzursuzluğunu hissettiriyor.
- Diyaloglar çok iyi yazılmış, özellikle Mattie karakteri filme can veriyor. Eğer doğru bir oyuncu seçimi olmasaydı film baştan izleyiciyi yakalayamazdı. Genç oyuncu Hailee Steinfeld'i, Coenler 15.000 başvuru arasından seçmişler, Aradıkları özellikleri şöyle sıralamışlar: basit, tırnaklarını gösterecek kadar sert, alışılmadık derecede sinirlerine hakim, açıksözlü ve genellikle karşısındakini şaşırtan.
- Hikayeyi gerçekten çok beğendim. Bu yüzden John Wayne'in oynadığı ilk versiyonu da izlemeyi isterim açıkçası.
- Bazı filmler ikinci kez çekilirken teknolojinin ve sinematografinin yeni nimetlerinden faydalanarak görüntü olarak farklı bir yaklaşıma girilebilir. İlk versiyonu henüz izlemedim ama görsel olarak bundan farklı olacağını hiç düşünmüyorum. Bu yüzden Coen Kardeşlerin neden bu filmi ikinci kez çekmek istediklerini merak ediyorum. Sanıyorum senaryo düzeyinde bir takım değişiklikler yapmışlar ve yeniden yazmışlar elbetteki temel hikayeye bağlı kalarak ama aradaki farkı öncekini izlemeden bilemiyeceğim.
- Keyifli bir seyirlik olacağını söyleyerek izlemenizi tavsiye ediyorum.
5 yorum:
Hepsi izlenecek hepsi. Ama o değil de, bir Siyah Kuğu var ki... keyiften delirtti beni. Gerile gerile geberdim keyiften. Hiç bu kadar keyifli gebermmemiştim.
Bi dur ya Sinem, ne zaman izliyorsun bu kadar filmi? Bu hafta bir sürü film izleme planım var, True Grit de listede, ama ondan önce Siyah Kuğu var. Baksana Syrakusa delirtti diyor :)
Syrakusa, hadi arayı kapat, bırak hayal kurmayı:)
Berna, tutma beni bırak:) araya birde Jim Jarmusch attırmayı düşünüyorum buara,
Siyah Kuğuyu öne al bencede hatta bekle haftaya sinema da müziği ve görüntüyü doya doya yaşa mümkün olursa,
Şimdiye kadar izlemememin sebebi de o zaten. Sinemada izlemek istiyorum. Ama beklerken delireceğim ben de, az kaldı :))))
Amma pazarlık etti velet atacaktım dükkandan dışarı :)
Yorum Gönder