6 Mart 2010 Cumartesi

Binali ile Temir - Murathan Mungan

Şehir Tiyatrolarının düşündüren oyunlarından biri.

Çok etkileyici, anlatımıyla izleyiciyi içine alan bir hikayesi var.

Ormanın derinliklerinde tek başına yaşayan genç bir çoban ile namı ün salmış bir kabadayının yaşamları bir noktada kesişir. İkiside kendi dünyalarının en güçlüsü olma mücadelesindedir ve bunu yalnız yaşayarak yapmışlardır. Binali ile Temir.

Her insanın olduğu gibi ikisininde zayıf bir noktası vardır, kendilerinin bile bilmediği, keşfetmediği.
Öyle bir noktaya gelirlerki güçlü olmak hala önemli midir?

Hikayeyle ilgili daha fazla bilgi vermek istemiyorum, yalnız oyunla ilgili bahsetmek istediğim birkaç şey var.

İki kişinin oynadığı oyunda bir de anlatıcı var. Muazzam sesiyle, tonlamasıyla, jestleriyle izleyiciyi öyle bir etkiliyor ki, hipnotize olmuş gibi hikayeden hiç kopmadan seyretmemizi sağlıyor. Haldun Ergüvenç'i başarısından dolayı alkışlıyorum.

Oyun, iki güçlü erkek karakter arasında geçtiği için çok haşin sahneler de içeriyordu. Kavga ve işkence sahnelerinde iki oyuncuda harika performans gösterdiler ve çok gerçekçi oynadılar, tebrik ediyorum.

Sonuç itibariyle, her sanat dalı birçok metafor, sembol ve alegoriler içerir. Eseri yaratan ve icra eden bu yöntemlerle düşüncelerini ortaya koyar ve halka sunarlar. Anlamak ve yorumlamak kişiden kişiye değişir, herkes kendi yaşamındaki tecrübelere göre sanattan anlam çıkarır.

Bu hikaye birçok farklı anlam taşıyor olabilir. Görünür yüzeyde bir çoban ve bir kabadayı olmasına rağmen, belki bir baba oğul ilişkisi anlatılıyordur. Karşılıklı olarak güçleriyle baskın gelmeye çalışan fakat daha sonra sevginin ağır bastığı bir baba oğul ilişkisi.
Bir başkası için baka anlamlar ortaya çıkabilir.
Size neler hissettirdi. 

Oyunla ilgili notlar:
Yazan:      Murathan Mungan
Yöneten:  Yıldırım Fikret Urağ
Binali:       Yıldırım Fikret Urağ
Temir:      Gün Koper

Murathan Mungan'ın "Cenk Hikayeleri" adlı kitabında yer alan bu öykü tiyatro oyununa uyarlanmış. İlk defa 1991 yılında sahnelenmiş. 2008 yılında ise Almanya'da "Con Tempo" topluluğu tarafından Frankfurt'ta oynanmış.

Sahne dekor ve ışıklandırma çok hoştu. Ormanın ambiyansı halatlar kullanılarak sağlanmış ve yeşil ışığın tonlamalarıyla çok güzel bir dekor olmuş.

3 yorum:

Dışavurum dedi ki...

Sinem bu oyuna rezervasyonum var , bugün bilete dönüştürecem.
Nisan ayı'nda 17. tiyatro festivali başlıyor.Edimsel kaygılar içindeyim :) Vaktimi hangisine harcasam diye. (Şehir tiyatroları mı , festival mi ?)
Tavsiyen üzerine Kabere'ye kesin gidiyorum bu ay da , Binali ile Temir'i ne yapsam bilemedim ? :)
Yardım et ...

Sanat Notları dedi ki...

Sedacım, oyun biraz ağır, ama çok büyüleyici ve metafor dolu, çözüm bekeleyen bir bilmece gibi, ama ben senin yerinde olsam festivali tercih ederim, çünkü festival bir kere olacak, ama Mayıs ayonda yine bu oyun olacaktır diye düşünüyorum, buarada umarım cevapta gecikmemişimdir, yeni gördüm, sevgiler

Adsız dedi ki...

oyunu dün gece izledim ve herkese tavsiye ederim