14 Ekim 2010 Perşembe

Rüzgarı Yakalayın ya da Rüzgar Olun...

Rüzgar

Şimdi bir rüzgar geçti buradan
Koştum ama yetişemedim,
Nerelerde gezmiş tozmuş
Öğrenemedim.
Besbelli denizden çıkıp
Kıyılar boyunca gitmiştir,
Tuz kokusu, katran kokusu, ter kokusu
Yüreğini allak bullak etmiştir.

Sonra başlamış tırmanmaya dağlara doğru
Bulutları koyun gibi gütmüştür,
Okşayıp otları yaylalarda
Büyütmüştür.

Köylere de uğradıysa eğer
Islak, karanlık odalarda beşik sallanmıştır,
Güneş altında çalışanlara
İmdat eylemiştir.

Sonra başlayıp alçalmaya ovalara doğru,
Haşhaş tarlalarında eflatun, pembe, beyaz,
Kıraçlarda mavi dikenler..
Toz toprak gözlerine gitmiştir.

Şehirlere uğramış ki yanımdan geçti,
Haşhaş çiçeğine benzer kızlar görmüştür,
Bir gülüş, bir tel saç, allık pudra
Alıp gitmiştir.

Şimdi bir rüzgar geçti buradan
Koştum ama yetişemedim,

Soraydım söylerdi herhalde
Soramadım.

Cahit Külebi

4 yorum:

komançi dedi ki...

rüzgar olasım geldi..

Adsız dedi ki...

gece gece iyi geldi :)

kara kitap dedi ki...

rüzgar rica etsem bizim buralara da uğrasan ve kara bulutları dağıtsan.artık güneş görmek istiyorum.

Blush dedi ki...

Rüzgarı, yani hayatı tutamamıştır Cahit Külebi. Hepimizin kaçırdığı gibi o da kaçırmış...