25 Kasım 2010 Perşembe

Bu Nasıl Bir Öykü (Bölüm 13)

Aslı ve Teğmen Perez ‘de artık İstanbul'dadır…


Telefonla Aslı'dan geliş saatini öğrenen Ahmet karşılar Aslı'yı havaalanında.Teğmen Perez ayrı olarak çıkar kapıdan,Ahmet Aslı'nın valizini alır koluna girip çıkışa doğru yönlendirir.

-Hoşgeldin Aslı nasılsın?der.Sesi sanki hiçbir şey yokmuş gibi doğal,yıllardır görmediği arkadaşına özlem doluymuş gibidir.

-Teşekkür ederim İyiyim der Aslı,tedirginliğini gizlemeye çalışarak.

Birlikte arabaya binerler,Ahmet'in farkında olmadığı şey Teğmen Perezin de onları uzaktan takip ettiğidir.
-Annenlere mi gideceksin der Ahmet.

-Annemler şehir dışında,hem bu iş için geldiğimi kimse bilsin istemiyorum,o yüzden otelde rezervasyon yaptırdım diye cevap verir Aslı.

Teğmen Perez ve Erkin Amca güvenlik için otelde kalmanın daha iyi olacağına karar vermişlerdir,bir gün önce gelen Erkin Amca ve Ömer de anahtarı aldıktan sonra otele gelip yerleşmişler ve Teğmen Perezle Aslıyı beklemeye başlamışlardır.

-Günlük yanında mı? diye sorar Ahmet

-Evet yanımda diye cevap verirken,işlerin umduğu kadar sakin gelişmeyeceğini anlar Aslı,her ne kadar doğal davranmaya çalışsa da sesinde ve tavırlarında bir gerginlik vardır Ahmet'in.

-Çok şanslıyız,Prof.Simonda burada. İstanbul'da bir işi çıkmış yeni geldi,der Ahmet gülümseyerek.

-Ne hoş bir tesadüf derken Aslı sesinin doğal çıkmasına gayret etmekdir,oysa Prof.Simonun adını duyduğu anda,buz gibi terler boşanmıştır sırtından.

Otelin önüne gelirler,arabayı parkedip lobiye girerler,resepsiyona doğru ilerlerken Aslı'nın gözleri Ömer ve Erkin Amcayı arar ancak göremez,telaşa kapılsa da bir şey belli etmez.

Aslı resepsiyondaki görevliye adını söyler,kız rezervasyonu kontrol edip,oda anahtarlarını uzatırken.

-Hoşgeldiniz 1303 numaralı oda,odanız hazır,valizinizle biz ilgileniriz der.

Ahmet aklına kazır numarayı.

Ahmete doğru dönen Aslı;

-Çok teşekkür ederim,desteğin benim için çok anlamlı,yıllardır,ailemizi ,Ömeri kemiren bu sırrı çözmemde bana yardımcı olduğun için minnettarım diyerek elini uzatır.

-Arkadaşlar ne içindir der Ahmet gülümseyerek.Sen şimdi biraz dinlen,akşam yemeğinde görüşürüz,tokalaşırlar ve Ahmet otelden ayrılır.

Aslı asansöre yöneldiği anda,

-Aslı hanım afedersiniz bir yanlışlık olmuş,odanız 1303 değil,2303 diyerek yeni anahtarını uzatır resepsiyondaki kız.

Aslı buna bir anlam veremese de üzerinde fazla durmadan yeni anahtarını alıp odasına çıkar .

Odasına geldiğinde Ömer onu beklemektedir.Ömeri görünce sevinen Aslı hemen kollarına atılır.Bir çırpıda olanları anlatır,Ömer;

-Odanın anahtarlarını alırken Ahmet de yanındamıydı diye sorar.

-Evet yanımdaydı

-Tahmin ettiğimiz gibi der Ömer

-Ne tahmin ettiğiniz gibi der Aslı şaşkınlıkla.

-Ahmet'in oda numaranı öğrenmeye çalışacağını düşündüğümüz için önceden tedbirimizi aldık,resepsiyondaki kıza sen geldiğinde yanında bir adam olursa yanlış oda numarası söylemesini,adam gittikten sonra doğru odanın anahtarlarını vermesini tembihledik Erkin Amcayla,çünkü Ahmetin ve Prof.Simonun odanı ve eşyalarını karıştıracaklarından adımız gibi eminiz der.

İyice şaşıran Aslı,

-Nasıl bir şeyle uğraşıyoruz biz Ömer diyerek Ömere sarılır.

Kapı çalar,gelen Erkin Amca ve Teğmen Perezdir.

****
Bu sırada otelden epey uzakta boğaza bakan bir yalıda Prof.Simon pencerenin önünde durmuş,elinde piposuyla boğazın sularını seyretmektedir.

Evin görevlisi Ahmet'in geldiğini haber verir.

-Geldi mi kutsal bilgi kaynağımız diye sorar Prof.Simon ağzındaki dumanı ağır ağır savururken ve koltuğa rahatça oturur.

-Evet geldi,otelde kalacakmış...

-Otel mi? Otel de nerden çıktı der Prof.Simon hiddetle.

-Evde kalmak istemedi,ailesi şehir dışındaymış,oda numarasını da öğrendim der,Ahmet.

-Otelde kalması işimizi zorlaştıracak,onca insanın içinde tanık bırakmadan nasıl hareket edeceğiz ki der,Prof.Simon.

-Bu da o çok övündüğün adamlarının işi profösör,öyle değil mi der Ahmet sinirini belli etmemeye çalışarak.Oda numarası 1303 akşam yemeğe çıkaracağım,biz yokken bol bol zamanları var adamlarının,ellerini çabuk tutsunlar der.

Ayağa kalkar, gitmek için merdivenlere doğru yürüken arkasını döner ve;

-Unutma bu kez de elinde patlarsa bu iş,patrona sen hesap vereceksin,sürekli arkanı toplayamam der.

Sinirden kıpkırmızı olan profösör,hiddetle telefonu eline alıp, adamlarını arar...

****

Bu sırada otelde biraraya gelen Aslı, Ömer,Erkin Amca ve Teğmen Perez de durum değerlendirmesi yapmaktadırlar.

Ömer;

-Anahtarı aldık,artık Güney Irağa gitmek için hazırız der.

Teğmen Perez;

-Mustafa bizi Basra'da (Güney Irak)bekliyor,kendi bilgilerimizi açığa vermeden Prof.Simon'un neler bildiğini öğrenmeli ve derhal Basraya doğru yola çıkmalıyız der.

Erkin amca Aslıya bakarak,

-Prof.Simonla konuştuktan sonra senin işin bitecek ve biz Basraya hareket ettiğimizde sen de Viyanaya döneceksin der.

Aslı;

-Böyle bir şey söz konusu bile olamaz der,Ömer nereye giderse ben de gelirim,hem yalnız kalmam güvenliğim için de tehlikeli olmaz mı der.

-Aslı haklı,hem bu işin içinde bizden çok Aslı yer alıyor,anneannesini unutmayın der Ömer.

Teğmen Perez;

-Pekala hep birlikte harteket edeceğiz der.Otele yerleştiğin ve oda numaran Prof.Simona ulaşmış olmalı,artık daha dikkatli davranmalıyız,adamları bizi bir arada görmemeli,hepimiz odalarımıza dağılalım,sen de biraz dinlen der Aslıya.

-Akşam yemeğinde Ahmetle buluşacağım,ama Prof.Simon da olacak mı bilmiyorum der Aslı.

-Pekela biz takipte olacağız,sen doğal davran yeter der Teğmen Perez.

Herkes ayağa kalkar ve gitmek için kapıya yönelirler,Ömer Aslıya sarılır ve

-Her şey yoluna girecek korkma der.

****

Ahmet saat tam 7'de gelmiş ve resepsiyondan Aslı'ya beklediğini haber vermelerini istemiştir.Ahmet'i lobide bekleyen Aslı,siyah askılı bir elbise giymiş,saçlarını ensesinde sıkı bir topuz yapmış ve sade ama çok şık küpeler takmıştır.Ahmet'e doğru ilerler.

-Merhaba ben hazırım der.

Gözlerini Aslıdan alamayan Ahmet,

-Hazırsan gidelim,çok güzel görünüyorsun der.

Üst katlar da bu konuşmaları dinleyen Teğmen Perez ve Erkin Amca Ömeri sakinleştirmeye çalışırlar,küpelere taktıkları verici sayesinde Aslının her yaptığından haberdar olacaklarını ve takip edeceklerini mikrofondan da konuşulanları kaydedeceklerini,ayrıca Teğmen Perezin adamlarının onları takip edeceklerini hatırlatarak,Ömer'e soğuk kanlı olmasını söylerler.

Bu sırada 1303 numaralı odanın kapısının önünde,kat görevlisi odanın kapısını açmaya çalışmaktadır....

Öykümüzün Seyir Defteri

Yazan: http://halimcehikayeler.blogspot.com/
Sıra Kimde: http://caytostayran.blogspot.com/

13 yorum:

Sinem Ergun dedi ki...

Amanın amanın bu nasıl bir gerilim böyle,
yalnız eski yazılara göndermeler ypkmu, kopuyorum oralarda, hemen hemen herkes yaptı bunu, herkes her detaya öyle hakim ki, hepinizi kutlamak istiyorum sırf bu yüzden:))
Bu yazıda da annenane göndermesi vardı mesela:)) müthişsiniz, nasıl keyifli oldu bu öykü zinciri anlatamam:))
Halimcehikayeler ellerine sağlık

sarkaç dedi ki...

Öykünüzü çok severek izliyorum. Yazarların hepsine bayıldım. Sizden bir şey istesem -çok oluyorsun diyebilirsiniz ama- acaba son bölümü her yazar ayrı ayrı yazsa nasıl olur? Her yazarın ayı bir yazım ve yaklaşım özelliği var, hepsinin yaratacağı sonu merak ediyorum.

Sinem Ergun dedi ki...

Sarkaç çok teşekkürler:) Son bölümle ilgili ben şöyle bir öneri getirebilirm, normal sıralamada öykü bittikten sonra, alternatif son yazmak isteyen olur belki. Bu gerçekten keyifli bir okuma olur:))

Adsız dedi ki...

otel oda numarası çok zekiceydi :) gerçekten kutlarım..

...''Gözlerini Aslıdan alamayan Ahmet,

-Hazırsan gidelim,çok güzel görünüyorsun der.
...''

Nooluyooo şşşttt!
:))

. dedi ki...

Çok teşekkür ederim sanat notları,beğenmene sevindim,yazdığın yorumu gördükten sonra geldim,son iki bölümü okudum ve oturup yazdım,sayfamda da duyurdum :))umarım herkes beğenir

Beter böcek teşekkürler,
bana göre Ahmet tamamen göz boyamak adına öyle davranıyor ancak benden sonraki arkadaş ne yapar bilemem :))
Sürekli aşk yazmaya çalışırken bugün itibariyle tarzımı değiştirsem iyi olacak galiba,gerilim polisiye filan...
E izlediğim onca CSI,Closer,Dexter ve niceleri yabana gitmesin değil mi :))

Aslısın dedi ki...

Eline sağlık, gerim gerim gerildim, yeminle:)

ilnevyA dedi ki...

Yarın sınavım var, sınavdan sonra yarın akşam veya cumartesi günü görevi yerine getireceğimi beyan ederim :)

kara kitap dedi ki...

hint:bu arada devam edecek arkadaş güney ırak'a gitmeye karar verirse tapınak sümer ay tanrısı için yapılmış olan ur ziggurati.

Sinem Ergun dedi ki...

Kara kitap:) biz bilinen ve daha önce yazılan bir öyküyü tekrardan yazıyormuşuzu hissine kapıldım, yoksa bu da kadim güçlerin bir işimidir acaba:)))

CEPAYNASI dedi ki...

çok güzel:))
merakla devamını bekliyorum:)
ebruli günce eline sağlık....

Avram dedi ki...

EBRULİ , Tomris Uyar der ki ; iyi bir yazar olabilmenin ön koşullarından birisi , kahramanlarını en az 2-3 sayfa karşılıklı konuşturabilmektir.
Başka söze gerek yok.:))

. dedi ki...

Teşekkürler cepaynası...

. dedi ki...

Çok teşekkür ederim Usta ;-)